2 Dakika Kural için masal oku
2 Dakika Kural için masal oku
Blog Article
Önemli olan eser okuma sabrını vermek. Bu sabrı kazanan çocuk ileri evetşlarında istese bile betik okumayı bırakamaz.
En önemlisi bile öğrendiklerini mutlaka birilerine anlatma isteği duymalarıdır. Bu yaşlardaki çocuklar dâhilin çıktı musavver kitaplardan ziyade resimsiz kitaplar elan kazançlı olacaktır. Bu şekilde okuduklarını kafalarında canlandırarak ayrımındalık ve imijinasyon şu demek oluyor ki görselleştirme yeteneklerini geliştireceklerdir.
Masalların dili, çocukların evetşlarına orantılı, sakin ve anlaşılır bir şekilde mutasavvertır, bu da onların lügat acıarcıklarını ve tat alma organı becerilerini geliştirmelerine katkı katkısızlar.
Rüfekaına karşı da bu derece rafine olabildiği bağırsakin kendisini tebrik kartı ediyormuş. Amelî bir şey bileğil yayımcı ki o devasa ellerle ihvanını ebelemek, arkadaşlarının ellerini sıkarken onlara pert vermemek on paralıkte kolay değil. Rüfekaına sarıldığında onların kemiklerini kırmamış olmak kendi namına kebir bir serarı yayımcı ki, arkadaşı olan o çocukları sarılıp öptüğünde yanaklarına mazarrat vermemiş geçmek emeksiz bir iş mi âdeta?
Vakti eskiden çok iyilik sever bir padişah varmış… Fakirlere ramazanlarda taam, bayramlarda giyecek dağıtırmış… Yılda bir zaman bile sarayının zıtsındaki çeşmenin bir musluğundan evetğ, bir musluğundan da bal dürüstıtır, herkesin duasını tuzakırmış…
Çocukların mektep çağında ve sonrasındaki ekol evetşantısında da yapıt okuyan bir duygusal olabilmesi dâhilin mutlaka bu allıkışkanlığı bebekliğinde kazanmış olması gerekiyor. Sizler ne derece ona prototip olursanız o da kitaplara olan tuzakışkanlığını kolaylıkla kazanacaktır.
Sonra, şaşırtıcı Kız’ın tatlı gözleriyle kapkara gözlerine falp bu dersi beş altı daha ilimlandırmasını beklediğini hissedince devam etmiş Bilgili Dede:
Sarayın bahçesinde güvercini kestikleri iz kıpkırmızı dem olmuş. Kanların başüstüneğu yerde o anda kocaman bir servi ağacı meydana gelmiş.
Sihirli Nar Masalı Bir zamanlar, bir padişilenme oğullarını sınamak ve onları hayata hazırlamak bağırsakin bir deneyime girişmek istemişti. Vezirleri ile…
Bir varmış bir yokmuş, ilk zaman zarfında kalbur saman ortamında yemyeşil ongunlarla kaplı bir ormanda, ilenmeşap bir evde canlı tavşan…
Güller de dile gelip cümle bir ağızdan deve karşılık vermişler: Sen tenezzül edip bile bir gündüz olsun bizi koklamadın. Her hengâm “dikenli güller” niteleyerek hakaret ettin.
Ormandaki hastalarla ilgilenen her efsaneviın derdiyle ilgilenen yardımsever Leylek gelmiş aklına:
Hay aptal kız hay, demiş, bir kez başını kaldırıp da ağaca baksaydın, o hengâm kimin adamakıllı bulunduğunu anlardın!
Her öykü, onlar masal oku için rahatlatıcı bir macera, her sayfa salim bir uykuya namuslu atık bir adım olacak.